Yahudi Olmayanlar Köpek, Malları Helalmiş: Yahudi Kutsal Metinleri
- Politbürom
- 15 Haz 2024
- 6 dakikada okunur
Geçmişten günümüze bütün dinlerde kavmiyetçilik ve ırkçılık yasak tutulmuştur. Hristiyanlar, İsrail’den başlayarak bütün milletlere İsa’yı duyurmuş, Müslümanlar, Muhammed’in veda hutbesindeki “Arap’ın Arap olmayana, Arap olmayanın Arap’a; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva dışında bir üstünlüğü yoktur” sözünü esas alarak ırkçılıktan kaçınmışlardı. Peki, Yahudi kutsal metinlerinde ırkçılığın ve ayrımcılık neden teşvik ediliyordu? İsrail'in Refah'ta gerçekleştirdiği saldırılar, binlerce insanın yanarak can vermesi mevzusu da göz önünde bulundurulursa Yahudi dinindeki ırkçılığın ve faşizmin sebeplerini irdelemek gerekmektedir.
Neden kendilerini seçilmiş millet olarak tanımlıyorlar? Liberal Yahudiler çocuklarını dinden soğutmamak için seçilmişliğin “Tanrı inancını yayma konusunda seçilmişlik” olduğuyla telkin etse de aslında bu bir fiyaskodur. Yahudi olmayanlara “goy”, çoğulu “goyim” şeklinde hitap edilir ki gayri-Yahudilere karşı en aşağılayıcı ifadelerdendir. Öncelikle ırkçılığı teşvik eden kutsal metinlere, özellikle Talmud’a, ardından günümüzdeki etkilerine son olarak da ırkçılığın hangi şerait altında Yahudiliğe sokularak dinde tahrifatın gerçekleştiğinden ve son olarak da bunun küresel boyutta nerelere gittiğinden bahsedeceğiz.
Talmud: Mişna ve Gemara
Her ne kadar Tevrat’ı Tanrı’nın sözü olarak kabul etseler de Yahudilik’te Babil ve Roma işgali sürecinde yazılan ve Tevrat’ın yerine bugünkü Yahudiliğin temelini oluşturan Mişna ve Gemara metinlerinin ortak adına Talmud denir. Talmud, hahamlar tarafından yazılmış ve Tevrat’a eşdeğer tutulmuştur. Musa’dan sözlü olarak gelerek hahamlara kadar ulaşıldığına “inanılır”. İnanılmaktadır çünkü tarihi olarak Musa ile alakası olmayan sonradan uydurulmuş hurafelerden ibaret metinlerdir. Bu hurafelerden biri de Yahudilikte temel bulan “IRKÇILIK” sorunsalı ve bunun teşvikidir. Örneklerle başlayalım:
-Avodah Zarah 36b, 2: “Haham Nachman Bar Yitzhak der ki onların(gayri-Yahudilerin) kızları beşikten itibaren adetli kadın statüsündedirler. Buluğ çağına erseler bile gayri-Yahudi kızlar her zaman kanamalı olarak görülmelidir.” NOT: Yahudi kültüründe bir Yahudi kadın adet gördüğü günler necis yani pis olarak kabul edilir ve erkek elinin ucuyla bile dokunmaz 10 gün. Bu metinde de Yahudi olmayanların kızlarının hep bu durumda görülmesi gerektiğinden bahseder.
-Avodah Zarah 36b, 5: “Tora’ya(Tevrat) göre gayri-Yahudiler ile evlenmemek yalnızca 7 putperest millet ile sınırlıdır lakin Haham Hillel ve Şammay diğer uluslarla evlenilmeyeceğini kabul etmişlerdir.” NOT: Tevrat’ın Allah yoluyla gelen yasası değil de hahamların görüşü esas alınıp tahrifat uygulanmıştır. Bugün de Yahudiler sadece kendi içinde evlenir.
-Sanhedrin 57a, 16-17: “Kan davasıyla ilgili, bir Yahudi olmayan, bir Yahudi’yi veya kendisi gibi Yahudi olmayan birini öldürürse cezası idamdır fakat bir Yahudi, Yahudi olmayanı öldürürse idamdan muaftır… Bir Yahudi, Yahudi olmayan birini tehlikeden kurtarmak zorunda değil ama öldürmemelidir de. Soygun ile ilgili olarak, bir Yahudi’nin Yahudi olmayanı soyması caizdir.”
-Bava Kamma 113a, 21-22: “Eğer bir Yahudi ile Yahudi olmayan anlaşmazlık üzerine mahkemeye başvurursa Yahudi’yi alahaya(Yahudi şeriatına) göre savun ve Yahudi olmayana şöyle de: “Bak, bu bizim yasamız.” Eğer Yahudi, Yahudi olmayanların kanununa göre haklı çıkabiliyorsa onu savun ve Yahudi olmayana şöyle de: “Bak, bu sizin yasanız.” Eğer ikisinde de Yahudi haklı çıkmıyorsa Yahudi’yi haklı çıkarabilmek için davaya dolambaçlı yollardan yaklaş. Bu, Haham Yişmael’in görüşüdür. Haham Akiva ise Tanrı’nın adının yüceltilmesi için buna karşı çıkar.”
Yahudi Olmayanların Köpekle Kıyaslanması
-Rashi on Exodus 22:30, 3: “’Kırda parçalanmış hayvan etini yemeyecek, köpeklerin önüne atacaksınız.’ Köpeğe at veya bir Yahudi olmayana sat. Tevrat’a göre bir Yahudi olmayana satıştan gelecek fayda caizdir. O zaman Tevrat neden köpeklerin önüne atacaksınız der? Çünkü bir köpek Yahudi olmayandan daha çok saygı görür.”
-Mişne Tora 1:13: “Bayramlarda Yahudi olmayan birini veya bir köpeği beslemek için yemek pişiremeyiz. Çıkış 12:12’da dendiği gibi ‘Herkes kendi yemeğini pişirecek.’ Merhamet sizin(Yahudiler) içindir, köpekler veya Yahudi olmayanlar için değil.”
-Shabbat 19a, 3: Bu çok uzun olduğu için çevirmeyeceğim fakat tartışılan konu Şabat yani Cumartesi günü bahçeye konulacak yemeğin bir köpeğin mi yoksa Yahudi olmayanın önüne atılması gerektiğidir. Tartışma sonunda da Şabat gününe saygısızlık olma ihtimali var ise Yahudi olmayana yemek verilmeyebilir neticesine varılmıştır.
-Rashbam on Exodus 21:28, 2: “Bir öküz bir Yahudi’yi öldürürse taşlanmalıdır. Eti ise Yahudi’ye haramdır. Yahudi’yi geçin, Yahudi olmayana ve köpeğe de haramdır.”
-Mişne Tora 11:13: “Eğer bir Yahudi bir hayvanı keser ve karnını açar, ardından bir köpek veya bir gayri-Yahudi hayvanın akciğerini alıp giderse Yahudi kasap kontrol edemeden, hayvan caizdir, yenebilir.”
-Or HaChaim, Bereshit 49:11, 1: “Tevrat’ta Yahudi olmayan ulusların eşeğe benzetildiği birçok yerde mevcuttur. İlk örneği İbrahim’in Yahudi olmayanları Yaratılış 22:5’te eşeğe benzetmesidir(Kiduşin 68). Hezekiel 23:20 ayetinde de Hezekiel Peygamber, İsrail halkının Yahudi olmayanlara duyduğu şehveti, eşeklere duyulan şehvete benzetmiştir.”
Yahudi Olmayanın Yemeğe Daveti ve Misafirperverlik
-Beitzah 21b, 6-11: “Hamam Yeşua Ben Levi şöyle söyledi: Bir Yahudi olmayan Şabat günü eve davet edilebilir fakat bir bayramda davet edilemez. Bu tedbir gereği alınan bir karardır ki Yahudi olmayan adam, diğer Yahudi olmayan insanların faydasına yemek pişirmesin.”
Yahudi Olmayana Güvenmeme
-Avodah Zarah 15b, 8: “Biri, Yahudi olmayan bir çobana hayvanını emanet etmemelidir ve tehlike sebebiyle kendini Yahudi olmayanlarla birlikte toplumdan izole etmemelidir. Yahudi olmayanlara çocuk emanet edilmemelidir onlara kitap okuma veya zanaat öğretmek için.”
-Avodah Zarah 2, 2: “Yahudi olmayanların, kendisini usturayla öldürme tehlikesi nedeniyle, birinin saçını dışarıda kestirmemesi caizdir; Bu Rabbi Meir’in ifadesidir.”
Yahudi Olmayanların Malı
-Bava Kamma 113b, 7-8: “Haham Beivai bar Giddel, Haham Shimon Ḥasida’nın şöyle dediğini söylüyor: Bir Yahudi olmayanı soymak yasaktır, ancak kayıp eşyasını alıkoymasına izin verilir, yani kişinin onu ona iade etmesi gerekmez. Yasanın Tekrarı 22:3 şöyle der: ‘Kardeşinin eşeğini, giysisini ya da yitirdiği başka bir şeyini gördüğünde, aynı biçimde davranacaksın. Görmezlikten gelmeyeceksin.’ Bundan dolayı Yahudi’ye aynı şekilde vermek zorundasın fakat kaybettiği bir eşyayı Yahudi olmayana vermek zorunda değilsin.”
Soykırıma Teşvik
Yahudilerin bir kısmı yukarıdaki açıklamaları işitince biz Talmud'a değil, Tevrat'a inanıyoruz şeklinde çıkışta bulunsalar da sözlerinin herhangi bir sağlam zemini yoktur zira bugünkü Yahudi ritüellerinin neredeyse çoğunu Tevrat'ın tefsiri olarak kabul edilip de Tevrat ile alakası olmayan Talmud oluşturmaktadır. Giydikleri kipa isimli küçük takkelerden kollarına taktıkları keçi derisinden yapılan tefillin isimlli şeritlere kadar hiçbirinin Tevrat temeli bulunmaz. Ayrıca Tevrat da tahrifata uğramıştır. Bu sebeple bugünün tahrif olunan Tevrat'ından bölümlerdeki soykırıma verilen teşviklere göz gezdirebiliriz.
-Yasanın Tekrarı 13:15: O kentte yaşayanları kesinlikle kılıçtan geçireceksiniz. Kenti yok edip orada yaşayan bütün halkı ve hayvanları kılıçtan geçireceksiniz. -Yasanın Tekrarı 20:14-17: Kadınları, çocukları, hayvanları ve kentteki her şeyi yağmalayabilirsiniz. Tanrınız RAB'bin size verdiği düşman malını kullanabilirsiniz. Yakınınızdaki uluslara ait olmayan sizden çok uzak kentlerin tümüne böyle davranacaksınız. “Ancak Tanrınız RAB'bin miras olarak size vereceği bu halkların kentlerinde soluk alan hiçbir canlıyı yaşatmayacaksınız. Tanrınız RAB'bin size buyurduğu gibi, onları –Hitit, Amor, Kenan, Periz, Hiv ve Yevus halklarını– tümüyle yok edeceksiniz.
-Yeşu 6:21: Kadın erkek, genç yaşlı, küçük ve büyük baş hayvanlardan eşeklere dek, kentte ne kadar canlı varsa, hepsini kılıçtan geçirip yok ettiler.

Günümüzde Judeo-Faşizm
Yukarıda bahsettiğim ayetler bütün Yahudilerin dini ritüellerinin temellerini içeren Talmud’un yazıları yani Yahudi dininin bağlayıcı metinleridir. Ne yazık ki binlerce yıl bu zihniyetle şekillendikten sonra özellikle de daha dindar ve Haredi Yahudi çevreleri birçok insana karşı ırkçı tutuma geçmişlerdir. En bariz örneklerden biri İsrail Hahambaşı Yitzhak Yosef’in 2016 yılındaki sözleridir: “Yahudi şeriatına göre Yahudi olmayanlar İsrail’de yaşamamalıdır. Eğer Tevrat’taki 7 Noahid yasayı tutmuyorlarsa onları Suudi Arabistan’a göndermeliyiz. Hak ve son kurtuluş yaklaştığı zaman yapacağımız budur.” Ardından şu an gayri-Yahudilerin ülkeden gönderilememesinin sebebinin Maşiah’ın(Mesih) henüz gelmemesi olduğunu söyler ve elinde güç olsa bunu şu an yapacağını vurgular. Noahid kanunlarına uyanlar ise İsrail’de kalabilir ve Yahudi halkına hizmet etmek üzere ayrılan görevi tamamlayabilirlermiş. Haham Yosef, akıllı telefonların suyun içerisine atılıp kurtulmamız gereken cihazlardan da olduğunu savunmuştu. Anlayacağınız insanın akıllısını geçtik, cihazın bile akıllısından korkar halde dini otoriteler.
Benzer bir şekilde İsrail’in illegal yerleşim yerlerinden biri olan Yitzhar kolonisinde yaşan Haham Yitzhak Shapira’ya da değinelim. Malum şahıs 2009’da The King’s Torah(Kralın Tevratı) isimli bir kitap yayınlamıştı. Kitapta İsrail karşıtı Yahudi olmayan insanların, bebeklerin bile öldürülebileceğini savunmakta. 5. bölümdeki açıklamasını aktarıyorum: “Noahid kanunlara karşı çıkmasa bile bir bebeği öldürmenin sebebi vardır çünkü büyüdükleri zaman aileleri gibi kötü insanlar olup bizi potansiyel tehlikeye sokabilirler.” 2009’da sorguya alındıktan sonra serbest bırakıldı hiçbir ceza almadan; bu da yetmediği gibi 2010’da İsrail askeriyesinde askerlik yapan öğrencilerine Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullanmalarını ve kendi canlarının düşmanın canından daha değerli olduğunu unutmamalarını öğütlemişti. Teröre desteği olmasa bile sivillerin öldürülebileceğini söyleyen bu haham tutuklanmadığı gibi “ifade özgürlüğü” kapsamında olduğu için İsrail’de kitabının basımının kaldırılmayacağı açıklanmıştı. Hitler’in kitaplarını kamuoyuna baskıyla yasaklatan Yahudi lobisi kendi ülkelerinde faşizan kitabın yayınlanmasına çanak tutuyordu. Hitler’in Kavgam kitabından bir farkı var mı peki bu kitabın? Hitler’in bile yazıları öldürmeye değil genelde propagandaya yönelikti. Neyse…
Yahudi halkının zihninde bu tarz bir Judeo-faşizmin yer etmesinin ve devlet politikası haline gelmesinin en büyük sebebi ilk başta bahsettiğim kutsal olarak kabul edilen ve Yahudilerin dinsel yaşantılarını her boyutuyla kurallaştıran Talmud’dur. M.Ö Babiller, M.S Romalıların katliamına uğrayarak büyük acılar çeken bu halkın dini metinlerine tahrifat biçiminde zuhur eden ırkçılığın olması çok normal. Çok acılar yaşandı, Kudüs’ü kan görüle çevirmişti Romalılar. Bu kırımlar Yahudilerin kendinden olmayanı stigmatize(şeytanlaştırma) etmesine sebep olmuştu ve dinlerinin ilahi özden koparak savunma mekanizmasına dönmesine yol açtı. Hitler’in Yahudi katliamı sonrasında da İsrail’in “mağdur devlet” ilan edilmesi de ileride Filistin’e yapılacak faşizan baskının dinle birlikte meşru kılıfı olacaktı.
Dünya Nereye Gidiyor?
Kendi Tevrat’larını İsveç'te yaktırmadılar ama kendi ülkelerindeki ırkçılığı göz ardı edip Yahudi olmayanları psikolojik ve sosyal şiddete maruz bıraktılar. ABD’de hahamlar başka milletler ile ilgili ırkçı vaazlar verirken Hristiyanlar “Mutlu Noeller” demekten çekiniyorlar azınlıkları rahatsız etmemek için. Onun yerine “Mutlu Tatiller” denen bir uydurma kelime icat edilmiş… LGBT’ye geniş haklar tanınıyor ABD’de neden? Çünkü onlar ezildi, yazık. Peki, Hristiyanların kurucu unsur oldukları ABD’de eşcinsel bir çift “Hail Satan!(Yaşasın Şeytan!)” diye bağırıp İncil yakınca sorguya bile alınmazken 2019’da Iowa’da Adolfo Martinez isimli biri LGBT bayrağı yaktı diye neden 15 yıl hapse mahkûm edildi? Ezilmişlik statüsünü elde edersen eğer mağdur edebiyatı ile her türlü gayri-meşru aktiviteyi meşru kılabiliyorsun demek. Gerek din karşıtı LGBT, gerek dinsel faşizmin vücut bulmuş hali Yahudilik ne kadar nahoş söylemlerde de bulunsalar “mağduriyet” sayesinde kendi işlerini yaptırmakla kalmıyor aynı zamanda ulus devletlerini çürütüyor. Böylelikle ülkenin kurucu unsuru milletler bir anda “Vur kafasına al ekmeğini” misali kendilerine, kutsallarına yapılan saygısızlığa sesini çıkartmıyor, bunu kendilerine empoze eden azınlıkların ve lobilerin neden aynı saygıyı kendilerinin de göstermediğini sorgulamıyorlar…
Comments