Ulusal Sosyalizm: Tek Kurtuluş Yolu
- Politbürom
- 13 May 2024
- 3 dakikada okunur
Son zamanlarda farklı farklı fraksiyonlar çıktı, değişik partiler türedi. Hiçbirinin ne yazık ki tutunacak bir tarafı bulunmadı. Türk insanının ihtiyacı olan iki unsur vardır: milli güç ve ekonomi. İkisi birbirinin ayrılmaz bir bütünüdür. Ekonomi bozulursa milli gücün halk nezdinde bir öneminin kalmadığı gibi milli şuurdan noksan bir devletin de ekonomisinin iyi olması bir mana ifade etmez, Körfez ülkeleri gibi emperyalizmin kucağına düşer. Bu bağlamda mevcut ideolojilerin ve partiler halk tabanına inememesinden ve bu iki ihtiyacın karşılanamamasından, ek olarak solcu camianın da büyük oranda emperyalizme hizmet etmesinden dolayı Türkiye’de Ulusal Sosyalist bir sistemin kurulması şarttır.
AK Parti döneminde 15 Temmuz sonrası gelişen askeri teknolojiyle birlikte ihtişamlı devlet, milli güç modeli daha da güçlendi fakat maalesef ki ekonominin gidişatı daha da kötüleşti, halk fakirleşti. Özel sektör insanları sömürmeye, kiralarını bile ödeyemez hale getirdi. Dışa bağımlı serbest piyasa ekonomisinin bu hali insanları aslında kapitalist parti olan CHP’ye değil, kamucu ekonominin baz alındığı sosyalizme yöneltmesi gerekmektedir. CHP’nin de iktisadi mantığı serbest piyasa olup özelleştirme savunulmaktadır. Ulusal Sosyalizmin iktisadi tarafı ise insanlara maddi eşitliği ve devlet kontrolünde ekonomiyi sunar, özellikle de serbest piyasanın vahşiliğini, insanların asgari ihtiyaçlarına yetmemesi ve ev sahiplerinin daha da zalimleştiği son birkaç yılda insanların kamu ekonomisi ve devlet kontrolünde bir iktisadi modele yatkınlığı doğru bir anlatımla katlanarak artacaktır. Özel mülkiyetin olmamasını “kölelik” olarak adlandıran sosyalizm düşmanları şimdi antik çağdaki gerçek köleler kadar bile barınma ihtiyacını karşılayamıyor, aydan aya kira veya fatura sıkıntısı çekiyor.
Sosyalizmin “Ulusal” kısmı ise her vatandaşın içinde yatan arzuladığı milli kimliğimizin ve devletimizin gücüne vurgudur. Çürümüş, ABD tarafından satın alınmış şimdiki Sol partilere karşı gereken bir unsurdur. 1968 kuşağının başlattığı Amerikan emperyalizmine karşı duruş protestoları eskisi gibi kalmadı. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi bağımsız Türkiye için mücadele eden vatan evlatları yerine Türk düşmanı olan herkesi “Sosyalist” olarak tanımlayan Batı güdümünde sahte Sol partiler türedi. Kürtlerin her şekilde milliyetçiliğinin hoş karşılandığı, Türk düşmanı faşist Musa Anter’in yad edildiği bu sahte solcu cenahında “Türk” kelimesine alerji duyulmaktadır. Türk Edebiyatı yerine Türkçe Edebiyat, Türk yerine Türkiyeli gibi alternatif tanımların kullanılmasının gerektiği savunularak adeta Küreselcilerin ulus devletlerini yıkma projesine hizmet ettikleri söylenebilir, bilinçli veya bilinçsiz. O boyuttadır ki Atatürk gibi bir lideri “İngiliz Kemal” diye tanıtma cüretinde bulunurken Esenboğa Havalimanı’nda birçok insanı katletmiş ASALA teröristi Levon Ekmekçiyan’ı “devrimci” ilan etmekteler. Sosyalizm ile uzaktan yakından alakası olmayan Hınçak Partisi üyesi Paramaz da benzer şekilde “Osmanlı’ya Sosyalizmi getiren ilk Ermeni” olarak ün salmıştır ki bu adamın tek yaptığı bağımsız Ermenistan sloganları atıp bölücülük yapmaktı. “Ezilen halklara” hoşgörü adı altında kendi Türk kimliğimizin ayaklar altına alınması, bunun da “Sosyalizm” olarak sunulması oldukça üzücüdür.

Amerika’dan silah alıp beslenen PKK ile iltisaklı olup da kendisini “Sol” olarak nitelendiren DEM parti ve onunla “EMEK VE ÖZGÜRLÜK İTTİFAKI” adı altında ittifak yapan Emek Partisi sahte solculuğa örnek gösterilebilir. Doğu’da katledilen binlerce Türk’ü, Hocalı’da öldürülmüş bebekleri görmezden gelerek Ermeni Soykırımı gününde açıklama yapan TİP de bu kategoriye dahildir.
Türk milli kimliği yücedir ve geçmişten tevarüs edilen birçok destanımız, başarılarımız bulunur. Türk kimliğine düşman ederek kendi milletinden soğutma eylemlerinin arkasında her daim başka ülkeler olmuştur. Her Türk’ün kanında Türk milliyetçiliği ve dostluğu vardır. Ötüken’i, Altay’ı duyunca kalbi titreyen, Yenisey, Orhun kitabeleri anılınca ruhu oraları tavaf edercesine kendini kaybetmeyen Türk yoktur. Bundan dolayı Ülkücüler, Alperenler, Türk Ocakları vb. gibi akımlar ortaya çıktı. Hepsinin kalbinde Türklük sevgisi olduğu aşikardır lakin savundukları milliyetçiliğin gidişat yönü yanlıştır. Turancılık gibi tüm Türk dünyasının birleşebileceği gibi bir fikir tamamen ütopyadır. Türkiye’nin ne kadar toprak bütünlüğünü destekliyorsak İran’ın, Rusya’nın ve Çin’in de desteklemek zorundayız. Bu ülkelerin bölünerek Türk cumhuriyetlerinin birleşmesi fikri sadece Amerika’nın NATO emperyalizmi üzerinden Rusya’yı kuşatma fikrinin bir parçası olup Türkiye ve Avrasya devletlerinin arasını açmaktan başka bir şeye hizmet etmez. İnsanlar NATO’ya üye olup aldığımız zararları, yaşadığımız darbeleri ve katliamları görmezden gelerek Amerika’yı unutuyor, yapılan ütopik Turancı propaganda ile Rusya ve Çin düşmanlığı güdülüyor. Amerika’nın sinsice ilerleyişi, insanımızın zihnine emperyalist projelerini nakşetmesi ne yazık ki daha olağan hale geliyor.
Gerçek milliyetçilik bir ülkelerdeki Türk topraklarının ayrılmasını bekleyerek saçma bir ütopyaya inanmak değil, bulundukları ülkelerle ticareti ve kültürel diyalog programlarını arttırarak Türk kardeşlerimizle aramızdaki kültürel bağları kuvvetlendirmektir. Çin’in batısındaki Salır Türklerinden Rusya’nın kuzey doğusundaki Yakut Türklerine kadar hepsiyle milli şuurumuzu geliştirmek, kültürlerini tanımak, Türkiye ile tanışmalarına vesile olmamız şarttır. Avrasya, Avrasyalılara aittir. Tüm ulus devletlerine saygı duyarak kendi soydaşlarımızla birlik ve beraberliği güçlendirebiliriz. Nasıl ki bir Amerikalı Türkiye’nin Güneydoğusu için “Kürdistan” dediğinde rahatsız oluyorsak İran’ın kuzeyi için de “Güney Azerbaycan” kelimesini inatla söylemek İran halkı için rahatsız edici olabilir. Empati ile, bölgesel ittifaklarla ortak düşmanımız olan NATO ittifakından kurtulabilir ve Avrasya ittifakı için kapıları açabiliriz.
Sonuç olarak halkımız ulusal sosyalizmi eninde sonunda keşfedecektir. Özel piyasa ekonomisinin mağduriyetinden, özel şirketlere ve ev sahiplerine kölelik etmekten bizi azat ederek milli şuurumuzun gelişimini sağlayacak, birçok devlet kurmuş atalarımızın yolundan gidebileceğimiz tek sistem Ulusal Sosyalizmdir.
Commentaires