Süleymancılar ve DAEŞ Terör Örgütü Bağlantısı
- Politbürom
- 28 May 2024
- 2 dakikada okunur
Süleymancılar'ın son yıllardaki aktiviteleri 15 Temmuz darbe girişimi sonrası daha da mercek altına alındı. Medya tarafından dikkatle takip edilen Süleymancılar'ın, Türkiye'yi "Dar'ül Harp", diğer bir deyişle gayri-Müslim ülke olarak görüp DAEŞ terör örgütü ile benzer zihniyete sahip olması insanların şüphesini haklı kılar niteliktedir. Geçtiğimiz günlerde DAEŞ'in Horasan kolu üyesi Somon Zokirzoda, Türkiye'de saldırı hazırlığındayken emniyet birimleri tarafından tespit edilerek yakalanmıştı. Tacikistan vatandaşı Zokirzoda, Sözcü TV'nin aktardığına göre Zeytinburnu'nda bulunan bir Süleymancı yurdunda kaldığını gözaltında itiraf etmişti. Gerek Aydınlık gazetesinde Kaan Arslan Bey'in özveriyle hazırladığı Süleymancılar haberlerinden, gerek de diğer medya kuruluşlarının yaptığı paylaşımlardan sonra DAEŞ yurdu olayının açığa çıkması birçok komplo teorisyeni, bilhassa da Süleymancılar tarafından kabul edilmedi. 31 Mart Belediye Seçimlerinde AKP'nin, CHP'ye oy veren Süleymancılar'a karşı kurduğu bir tezgah olarak nitelendirildi. DAEŞ militanının Süleymancı yurdunda kalması Süleymancılar'ı bitirmek için bir tezgah mı, tesadüf mü yoksa tehlike çanları mı çalıyor?
2015 senesinde Rusya kamuoyunda ciddi bir şok yaşandı. Dağıstan eyaletinin Derbent şehrinde bir Süleymancı yurdunda arama yapılmıştı. Rusya İçişleri Bakanlığı Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi Ana Müdürlüğü'nün resmi internet sitesinde yer alan bilgiye göre polis, 34 yaşındaki Dağıstan yerlisi yurt müdürünü gözaltına almıştı. Yapılan aramada yurtta DAEŞ terör örgütüne katılımı teşvik eden, cihat ve savaş çağrılarının yapıldığı DVD'ler ele geçirilmişti. DVD'lerde terör kamplarından görüntülerin olmasının yanında 2014'te liderlerinin DAEŞ'in elebaşı Ebubekir Bağdadi'ye bağlılık yemini ettiği İmarat Kavkaz isimli cihatçı terör örgütüne ait materyallerin bulunduğu da açıklamalardan biriydi.

Bu sene Mart ayında Rusya'da 140 kişinin hayatını kaybettiği DAEŞ terör saldırısından sonra Rusya'nın ilk işi radikal dini grupları gözlem altına almak olmuştu. Bu sebeple Tsargrad haber sitesinde belirtilene göre geçtiğimiz ay Rus istihbarat örgütü FSB, St. Petersburg'daki bir Süleymancı medresesine baskın düzenledi. Çocuklara şiddet, işkence vb. gibi suçlardan yurtta görevli iki şüpheliyi mahkemeye çıkardı.
Biri Türk olan şüphelilerin diğerinin de Türkiye'ye saldırı maksadıyla gelen Zokirzoda ile aynı ülke olan Tacikistan'dan olması dikkatten kaçılmaması gereken bir detaydır. Ayrıca FSB Direktörü Aleksandr Bortnikov'un belirttiğine göre Moskova saldırısını gerçekleştiren DAEŞ militanları Horasan koluna bağlıydı. Türkiye'de Süleymancı yurdunda kalan terörist Zokirzoda ile aynı grup olan Horasan koluna bağlı olmaları da Süleymancılar ve DAEŞ arasındaki bağlantının somut boyutta olup rastlantısal olmayacağını gösteriyor.
Sonuç olarak yakın zamanda birbirini takip eden olaylar zinciri birbirine bağlanırsa, teröristin İstanbul'daki Süleymancı yurdunda kalmasının AKP'ye oy vermemekten dolayı başlatılan bir intikam operasyonu veya tesadüf olmasından ziyade bir milli güvenlik sorunu olduğu açığa çıkmaktadır. FETÖ'cülerin de yaptıkları mağdur edebiyatı kendilerinin suçsuz olmaları ve devletin kendilerini "şeytanlaştırdığıydı." Bu konudaki en sağlıklı tahlilleri yapan ve kararı verecek olan devletimizdir.
Comments