top of page

Menzil Tarikatı ve Sosyalizme Faydaları

Güncelleme tarihi: 17 May 2024

Sovyet Rusya'da 1930'ların başında ortaya çıkmış Kolhoz denilen kolektif tarım çiftlikleri bulunurdu. Her Kolhozu üyeler oluşturur, ortak imece usulü çalışılır ve Kolhoz kazançlarından ortak pay alınırdı. Her türlü buğday, pamuk vb. gibi ürünler toplu işbirliği ile toparlandıktan sonra Kolhoz kazancına göre pay edilirdi çalışan üyeler arasında. Teoride harika bir Sosyalist sistemin pratiğe dökümü gibi gözükse de 80'lere doğru Sovyet mallarının neredeyse %10'u tamamen kullanışsız kalmış, Avrupa ile rekabet edemeyecek kadar kaliteden yoksun kalmıştı. 


Sebeplerine değinelim...


Kolhozlarda her ne kadar gönüllülerin çalışması esas olsa da insanların zorla getirildiklerine sık sık şahit olunurdu. Devlet her şeyi sağladığı için insanlarda pek kar etme dürtüsü de tetiklenmiyordu çalışmak için. Bununla birlikte Kolhoz görevlilerinin rüşvet alması, adil pay dağılımı yapmaması gibi nedenlerle insanlar "Quantity over Quality" denen kalite yerine daha çok iş yapmaya yöneldi. Annemden çokça duyardım Kolhozlara götürülen insanların çöp, toprak gibi ellerine ne geçerse poşetlere doldurarak pamuk aralarına karıştırdıklarını.


Sosyalizm, kapitalizm gibi büyük firmaların rüşvet aldığı, ilaçların bile insanları iyileştirmekten ziyade firmaları zengin etme vasıtası görüldüğü bir sisteme göre elbette daha üstündür fakat bu çarpıklık ve kalitesizlik eninde sonunda Sosyalist her devleti sarmaktadır bahsettiğimiz sebeplerden dolayı. 


Türkiye'de Sosyalist düzene geçişi kolaylaştıracak, ahlakı üst düzeyde tutacak ve kolektif çalışmayı benimsetecek bir velinimet bulunuyor. Tarikatlar... Bilhassa Menzil.


Menzil Tarikatının Önemi


Adıyaman Menzil köyüne binlerce, milyonlarca insan bugüne kadar ziyarete gitmiştir kafileler halinde. Birçoğu iş güç sahibi, bazısı eski mahkum, bağımlı vs. Ortak özellikleri ise hepsinin Menzil'e giderek tövbe ettikten sonra belirli bir süre köyde çalışmaları, herhangi bir ücret almamasıdır. Binlerce mürit aileleriyle zaman geçirmek yerine köye giderek çalışmak için yıllık tatillerini bekliyor. Sosyalist bir sisteme geçiş aşamasında eşitliği özümsemiş herhangi bir çıkar gözetmeden canhıraş ve titiz çalışan bu insanların tek motivasyonunun "Allah rızası" olması ve ücret beklememeleri tarikatları altın değerinde yapmaktadır. Dinsiz Sosyalist sistemin çıkarcı, rüşvetçi ve hantal yönleri tamamen bertaraf edilerek adeta komün yaşam provası yaşanmaktadır. Menzil haricindeki vakitlerde ise kendi ikametgahlarına yakın alanlarda bulunan dergahlara gider, hatme dualarına katılırlar. Herkes sosyal statüye bakmadan birbirine çay getirir. Her dergah kendi içinde bir nevi özerk bir yapıya sahiptir belirli kaideler haricinde. Sosyalizm için ideal, sağlıklı, uyuşturucu ve içkiden uzak, otoriteye boyun eğen insan modelleri yetişmektedir.



Klasik muhalif medyanın kendisini "Solcu" olarak pazarlayıp tarikatları aşağıladığını ve tarihten bugüne ülkemize sağladıkları katkıları görmezden geldiğine şahidiz. İsrail'deki Kibbutz bölgelerinde yapılan komün yaşamları överek anlatan, ASALA militanı katil Levon Ekmekçiyan'ı devrimci ilan eden sözde solcular kendi ülkemizin devletçi tarikatlarına gelince, Sosyalizm'e sağladığı yararları es geçiyor. Ulusal Sosyalistler olarak burada bize çok görev düşüyor. Ülkemizin değerleri olan tarikatların eşitlik ve adalet ile yoğrulduğunu insanlara anlatmamız devrimsel bir adım olacaktır. Tarikat üyelerinin pratikte Kapitalist bir hayat yaşayıp da kendisini sözde "Solcu" gören muhaliflerden çok daha Sosyalist oldukları nettir.



Yerel yönetimler ve sosyal komün düzenlerinin gelişebilmesinin bir ayağı da tarikatlardır. Özellikle güneydoğu tarafında PKK gibi terör örgütlerinin Marksizm adı altında Kürt milliyetçiliğini aşılamasına karşın Menzil gibi güzide tarikatların önemi daha da artmaktadır. Bu bağlamda 80 cuntasından itibaren "Komünizm ile Mücadele" adı altında Amerika tarafından ülkemizde beslenen Fethullah Gülen piyonu ile Abdulhakim Erol'un kurmuş olduğu şeceresi belli Menzil tarikatını aynı kefeye koymadan objektif değerlendirmeler yapmak oldukça önem arz etmektedir. 



Merkezi Utah eyaletinde bulunan Mormon tarikatını örnek olarak verecek olursak Mormon misyonerlerin alkol, sigara vb. kullanmaması ve yüksek ahlaklarından ötürü CIA tarafından görevlendirildikleri bilinir.  Kökü içeride olan, zarar vermeyen hiçbir yapıya düşman olunmamalıdır. Bizde yaratılan paranoya atmosferi ülkemizin milli bütünlüğüne ciddi zarar vermektedir. Bundan dolayı Menzil'i ele alırken adil olarak değerlendirmek gerekir. 28 Şubatçı zihniyetten tevarüs edilmiş metaforlar ile bir tarikatı hedef tahtasına oturtmak çok yanlış olacaktır. Ülke bizim, devlet bizim, din bizim. Tek ulus olarak ayaktayız.

Yorumlar


bottom of page