Gizli Analiz: Öcalan Hamlesinin Arkasında Ne Var?

Konu: Türkiye’de Seçim Dinamikleri, Güvenlik Stratejileri ve PKK İçindeki Ayrışmalar

Hazırlayan: Politburom Analiz Birimi

Tarih: 2025

1. Seçim Stratejisi: Erdoğan’ın Kazanma Planı

Türkiye’de yaklaşan seçimler öncesinde siyasi kulislerde kritik bir iddia konuşuluyor: Devlet Bahçeli’nin Öcalan hamlesi, yalnızca PKK’yı bölmekle kalmayıp seçim stratejisinin de bir parçası olabilir.

MHP’nin lideri Bahçeli’nin böyle bir süreci desteklemesi, milliyetçi tabanda büyük bir risk taşıyor. Ancak buradaki temel amaç, HDP/DEM seçmenini pasifize etmek olabilir. Erdoğan’ın seçimlerde doğrudan HDP/DEM’den oy alması imkânsız. Ancak, Öcalan üzerinden yürütülecek bir hamle ile HDP/DEM tabanı sandıktan uzak tutulabilirse, muhalefetin oy gücü azalır.

Gizli Rapor: Öcalan Hamlesinin Arkasında Ne Var?

Özellikle Kürt seçmenin bir kısmı, Kandil yerine Öcalan’ın sözünü dinlemeye meyilli. Eğer Öcalan’ın etkisi artırılır ve bu süreç “çözüm” gibi sunulursa, HDP/DEM seçmeninin bir bölümü sandığa gitmeme eğiliminde olabilir. Bu durum, Erdoğan’ın seçimleri kazanması için kritik bir avantaj sağlar.

2. PKK İçindeki Bölünme ve Öcalan Faktörü

PKK, uzun süredir Öcalan ile Kandil arasında liderlik gerilimi yaşıyor. Rojava’da Öcalan figürü neredeyse Atatürk gibi bir sembole dönüşmüş durumda. Ancak örgüt içinde barış yanlıları ile savaş yanlıları arasındaki ayrışma derinleşmiş durumda. Eğer Öcalan serbest bırakılır veya ev hapsine alınırsa, PKK’nın içindeki dengeler altüst olabilir.

• Öcalan’ın çağrısı: Barış yanlıları, Öcalan’ın liderliğini güçlendirebilir.

• Kandil’in tepkisi: Kandil ve savaş yanlıları, bu durumu ihanet olarak görerek ayrışmayı artırabilir.

• Rojava’nın etkisi: Rojava’daki PYD/YPG unsurları, Öcalan’ı desteklerse, Kandil’den kopuş hızlanabilir.

Bu süreç, örgütün bölünmesini hızlandırarak Türkiye’nin güvenlik stratejisine katkı sağlayabilir.

3. ABD ve Batı ile İlişkiler: Ekonomik Rahatlama Planı

Türkiye’nin son dönemde ABD ve NATO ile ilişkileri gergin. PYD/YPG konusunda bir tür “fiili ateşkes” sağlanabilirse, Batı ile gerilim azalabilir. Bu, Türkiye’nin ekonomik açıdan rahatlamasını sağlayabilir.

• Döviz ve piyasa etkisi: Dış politikadaki yumuşama, TL’ye olan güveni artırarak ekonomiyi dolaylı olarak güçlendirebilir.

• Yaptırımlar ve yatırımlar: ABD ve AB, Türkiye’ye karşı bazı ekonomik kısıtlamalar uyguluyor. Ancak bir ateşkes veya çözüm süreci sinyali, Batı sermayesinin Türkiye’ye yeniden yönelmesini sağlayabilir.

• 
  

4. Türk Ordusunun Durumu: Askeri Yıpranmayı Önleme Planı

Türkiye son yıllarda sürekli askeri operasyonlar yürütüyor. Suriye, Irak, PKK, YPG, Doğu Akdeniz ve Kafkasya’daki gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetleri üzerinde ciddi bir yük oluşturuyor.

• Ukrayna ve Gazze krizi: Türkiye, Ukrayna’ya SİHA ve mühimmat desteği verirken, İsrail-Gazze krizinde de denge politikası izliyor.

• Savunma sanayisinin yoğunluğu: Bayraktar TB2, Akıncı, Koral gibi sistemlerin üretimi sürerken, aktif savaş hali ekonomik ve askeri olarak yük oluşturuyor.

• Personel ve kaynak yönetimi: Sürekli operasyonlar, ordu içindeki motivasyonu da etkileyebilir. Kısa süreli bir ateşkes ya da Öcalan üzerinden yumuşama, askeri güçlerin dinlenmesini sağlayabilir.

Sonuç: Gizli Strateji mi, Seçim Hamlesi mi?

Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, Bahçeli ve Erdoğan’ın Öcalan hamlesi birkaç kritik amaca hizmet edebilir:

1. Seçimlerde HDP/DEM seçmenini pasifize etmek.

2. PKK’yı içeriden bölerek etkisiz hale getirmek.

3. ABD ve Batı ile ilişkileri yumuşatarak ekonomik rahatlama sağlamak.

4. Türk Silahlı Kuvvetleri’ni sürekli operasyonlardan bir süreliğine korumak.

Bu hamlenin başarılı olup olmayacağı, hem içeride hem de dış politikada atılacak adımlara bağlı. Ancak kulislerde konuşulanlar, Türkiye’nin önümüzdeki süreçte büyük bir stratejik dönüşüme hazırlanabileceğini gösteriyor. Bu nedenlerden dolayı gerek muhalif gerek de AKP destekçisi seçmenlerin moralini bozmamaları önemle rica olunur. Her iki tarafa yarayacak bir hamle olarak değerlendirilebilir.