top of page

Diyarbakırlı Ramazan Cinayeti Analizi: Laik-Dindar Çatışması

Geçtiğimiz aylarda hepimizin malumu Diyarbakırlı Ramazan Hoca olarak bilinen Ramazan Pişkin işlettiği çay evinde namaz esnasında bıçaklanmış, hastaneye gidemeden vefat etmişti. Ardından gözler Youtube’da yayınlar yapan Hüseyin Çevik’e çevrildi zira kendisi daima Ramazan Hoca’yı eleştiriyor, videolarında sert bir üslupla Vehhabilik ile suçluyordu. Bu videolardan dolayı Hüseyin Çevik isimli şahıs haber sitelerine konu olmaya başladı, ardından insanlar yorumlarda “Azmettirici, devlet araştırsın, Ramazan Hoca’nın kanı elinde” gibi söylemlere Hüseyin Çevik’i linç kampanyasına girişti.


Bunun adı hedef saptırmadır, medya tetikçiliğidir. Gerçek fail kimse onu saptırmak için kullanılır. Hüseyin Çevik de bunun kurbanı oldu. Bir insan medya üzerinde diğerini paylaşıp münakaşaya girdiği zaman bunu fırsat bilen üçüncü kişiler hedef şaşırtmak maksatlı paylaşılan şahsı katlettirip paylaşan kişi üzerinde algı operasyonuna zemin hazırlar. Daha da kötüsü gazeteler bu algı operasyonuna ortak oluyor, belki bilerek belki bilmeyerek.


Eski istihbaratçı Hiram Abas cinayetini hatırlarsınız, evinin yakınlarında çapraz ateşe tutulmuştu. Cinayeti Dev-Sol üstlenmişti zira vaktinde solculara çok zulmedilmişti. İstihbarat kanalıyla çok solcu ihbar edilmiş, işkenceye maruz kalmışlardı. Hiram Abas’ın da solculardan haz almayan biri olduğu düşünülürse kulağa manidar geliyordu. Cinayetten belli bir süre önce Aydınlık Gazetesi, Hiram Abas ile ilgili bir haber yapmış, çok geçmeden Hiram Abas katledilmişti. Aydınlık Gazetesi’nde ismi geçen Hiram Abas’ı hedefe alan bir takım örgütler suçu Aydınlık grubuna ve dolayısıyla Sn. Doğu Perinçek’e yıkmak istiyordu hedef şaşırtma hamlesiyle. Hazır gazetede ifşa edilmişken cinayeti gerçekleştirip namluları Aydınlık grubuna yönlendirdiler. Aradan 30 sene geçmesine rağmen Fethullahçı BOLD MEDYA isimli kanal Doğu Perinçek‘i, Hiram Abas’ı Aydınlık Gazetesi’nde hedef göstermekle suçladı, azmettiricinin o olduğunu öne sürdü. Mehmet Eymür de televizyonda Sayın Perinçek’e “Hiram Abas’ı siz öldürttünüz” şeklinde asılsız ithamlarda bulundu. Kaçırılan nokta ise Sn. Doğu Perinçek’in emperyalizm ve Amerikan taraftarı olarak gördüğü Hiram Abas’a karşı yıllardır mücadele etmesiydi.


Hedef Saptırmaca

Sinan Ateş cinayetine gelelim… 30 Aralık 2022’de kimliği belirsiz kişilerce katledilmişti. Katliamdan bir gün önce ODA TV isimli kanal “Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş İYİ Partili ülkücülerle poz verdi” şeklinde başlıkla bir paylaşım yapmıştı. Sonrasında merhum Sinan Ateş, Twitter üzerinden ODA TV’ye cevaben “Oda TV yine ülkücülere ve MHP’lilere itibar suikasti peşindedir. ODATV’nin kime ve neye hizmet ettiği gayet açıktır” şeklinde bir paylaşım yaptı. Birçok yayın kanalı Oda TV’ye yüklendi. Oda TV bu kadar basit bir paylaşımla neden hedef göstersin? Polis bir şey buldu mu? Hayır. Oda TV haberini fırsat bilen bir grup karanlık örgüt bunu fırsat bilerek Sinan Ateş’e suikast düzenlemiş, hedef şaşırtmaca oynamıştı.

 

Ramazan Hoca olayı da yukarıdaki durumlarla çok paralellikler içermekte. Birkaç ay önce ölümünden evvel Ramazan Hoca, bir video yayınlamış ve tarikatçılarla kavga ettiğini öne sürmüştü. Bazı söylemleri yer yer Selefi görüşü andırıyordu oy kullanmaya karşı çıkması, Allah’tan başka kimseden(şeyhten, evliyadan vb. medet umulmaması gerektiği gibi. Üzerine de Hüseyin Çevik isimli Youtuber Hoca, videolarında sert üslubuyla Ramazan Hoca’yı eleştirince Ramazan Pişkin’i hedef alan olası bir örgüte uygun zemin hazırlanmış oldu. Hüseyin Çevik hemen hemen her sosyal medya sitesinde ve gazetelerde azmettirici ve hedef gösterici olarak boy gösterdi. Hüseyin Çevik’in üzerinden hedef tahtasına cemaatler oturtuldu. Birileri laik-dindar kavgasını coşturmaya çalıştı sanki…


Düzgün analiz edersek A kişisi veya kurumu bir insanı paylaştıktan sonra, o kişi öldürülüyorsa cinayeti gerçekleştiren genellikle A kişisinin siyasi görüşünün tam tersine sahip olan B örgütü olur.


Aydınlık gazetesi Hiram Abas’ı haber yaptı, ardından Aydınlık grubunun düşmanı DEV-SOL örgütü fırsat bilerek Hiram Bey’i katletti.


Sol görüşe yatkın Oda TV, Sinan Ateş’i paylaştı ve onun tam zıttı sağcı bir cenah Sinan Ateş’e suikast düzenledi.


Ramazan Hoca, tarikatçılarla kavgasını anlatan bir video paylaştı, ardından Hüseyin Çevik’in aylardır Ramazan Hoca’ya karşı yaptığı reddiye videolarını fırsat bilen bir örgüt Ramazan Hoca’yı katlettirdiyse eğer, bunu yapan örgütün marjinal sol görünümlü bir terör örgütünü olma olasılığı güçlü kılınmaktadır zira bu hamleyle hem sağcı tarikatçılar hedef tahtasına alınacak hem de hedef şaşırtmaca sağlanacak ki büyük oranda başardılar algı oyununu.


Cinayetten 5 gün sonra 6 Şubat’ta yaşanan Çağlayan Adliyesi‘ndeki silahlı saldırıyı bir terör örgütü olan DHKP-C‘nin yaptırdığı göz önünde bulundurulursa bu kanı daha da güçlenmektedir. Zira herkes Diyarbakırlı Ramazan cinayetinin azmettiricisi olarak tarikatları hedef alırken beklenmedik terör saldırısı bir Sol görünümlü örgütten gelmişti. Ramazan Bey’in cinayet zanlısı Erkan Baykut‘un profili incelenirse Ağrılı olduğu görülmekte. Ağrılılar diğer Kürt şehirlerine kıyasla tarikatçılıktan ziyade daha milliyetçidirler, Kürt milliyetçiliği daha ağır basmakta olan bir unsurdur. Asıl arkasındaki gücün dolayısıyla PKK’lı veya herhangi bir sol görünümlü terör örgüt olması çok daha muhtemel. Hüseyin Çevik veya herhangi bir tarikat ile uzaktan yakından alakası bulunmadığı kanısındayım.

 

Amaç 70’lerde sağ-sol gibi tarikat mensubu kardeşlerimizle laikleri karşı karşıya getirmek, iç savaşı fitillemek olabilir. Temkinli olmak gerek, medyanın, daha doğrusu medya tetikçilerinin oyununa gelmemek isabetli olur.

Comentários


bottom of page